Uyku Apnesi

Uyku sadece günlük yaşamın dışında kalmış bir zaman parçası değil, bedenin kendini yenilediği sağlık ve uzun yaşamın temeli olan yaşamsal bir gerekliliktir. Bazı hastalıklar ve rahatsızlıklar uykunuzu böler, iyi ve yeterli uyku uyuyamamak ise sağlığınızı olumsuz etkiler. Yetersiz bir uyku, insanın kendini gün boyunca yorgun-bitkin ve uykulu hissetmesine neden olur. İşinizin kalitesi, konsantrasyon yeteneğiniz ve insanlara karşı ilişkileriniz etkilene bilir, kendinizi isteksiz, mutsuz hissedersiniz.

Horlamanın solunum durmalarıyla birlikte olduğu uyku –apne sendromunda , her solunum durmasının ardından hasta 5-10 saniye süre ile uyanır , daha doğrusu ancak uyanarak solunum durmasını sonlandırabilir. Bu kısa süreli uyanıklıklar hasta tarafından hissedilemez , uyku süreklilik kazanmadığından uykunun asıl dinlendirici olan dönemlerine ulaşılması mümkün olmaz. Hasta farkında olmadan kalitesiz ,yüzeysel ve kısa süreli uyanıklıklarla bölünmüş bir uyku uyur. Gece boyunca aşırı terler ve sabah kalktığında kendini yorgun ve uykulu hisseder.

Solunum durmalarına eşlik eden oksijen düzeyindeki düşmeler ,gece boyunca beyinin yetersiz oksijenlenmesine neden olur. Ayrıca solunum için harcanan güç vücutta aşırı yorgunluğa neden olur.

Çocuklarda Uyku Apnesi

Uyku hemen bütün canlıların olmazsa olmaz fizyolojik ihtiyaçlarından birisidir. Özellikle en gelişmiş ve karmaşık beyin yapısına sahip insanlar için uykusuz yaşam sürdürebilmek mümkün değildir. İnsan yavrusu doğduğunda beyni tamamen gelişmiş ve olgunlaşmış değildir. Beyin ağırlığı yaşamın ilk aylarında iki katına çıkar. İlk yıllarında yeniden iki misli büyür. Bu süreç içinde beynin uykuya ihtiyacı her zamankinden daha çoktur.

Yeni doğan, günde 19-22 saat uyuyabilir. Daha da önemlisi, bu uykunun yüzde 80’e varan oranı, REM Uykusu adını verdiğimiz, rüyaların en sık görüldüğü ve belleğimizin pekiştiği uyku evresi içinde geçer.

Sağlıklı büyüme ve zihinsel gelişme için sağlıklı uyku vazgeçilmez bir koşuldur. Bundan başka, büyüme hormonu özellikle derin uyku evresinde salgılanır ve bebeğin/çocuğun düzgün gelişmesinde en önemli rolü oynar. Bu nedenlerle çocuklardaki uyku kalitesini ve süresini bozan problemler, önemli gelişim ve davranış sorunlarına yol açabilirler. Bu problemlerin bir kısmı ısı, gürültü, yatağın rahatsızlığı gibi dış etkenlerden, bazıları sindirim sorunları, diş çıkartma, ağrılar ve acılardan kaynaklanabilir. Çocuklar bilinçlendikçe korkular, endişeler ve huzursuzluklar kötü rüyalar, kabuslar da uykularını zaman zaman olumsuz etkileyebilir.

Anne-babaların dikkat etmesi gereken bir problem de bebeklerin ve çocukların uykudaki solunumlarının düzgün olup olmadığıdır. Zaman zaman hırıltılı nefes almak veya 1-2 saniye nefes tutmak olağan sayılabilir. Ama horlama, 3-4 saniyeyi aşan nefes kesilmeleri, nefes tutarak çırpınarak uyanma, özellikle dudaklarda hafif de olsa morarmalar, uyku apnesi veya üst solunum yolları direnci adları verilen rahatsızlıkların belirtileridir ve çocuğun mutlaka bir çocuk doktoruna ve gerekirse kulak-burun-boğaz hekimine gösterilmesi gerekir.

Solunum hava akımının en az 10 saniye kesintiye uğramasına apne denir. Saatteki apne sayısı (apne indeksi) tıkayıcı uyku apnesi için daha sık tercih edilen bir kriterdir ve tanı koymak için 5’ in üzerinde olması gerekir. Tanıda uykuda video kaydı yardımcı olabilir. Bilimsel anlamda kesin tanı polisomnografi ile konur.

Yapılan araştırmalara göre uyku bozukluğu her 100 çocuktan 7-10 ‘unun sorunu. Çocuklarda uyku bozukluğu nedenleri başlıca şunlardır ; Geniz eti büyüklüğü , bademcik büyüklüğü , akut yada kronik sinüzit , burun eti şişlikleri ,alerjik rinitler, Burun deliklerini burun içinden ayıran oluşumun eğriliği , Nezle, Burunda Yabancı cisim, Burun içi ve gerisinde doğumsal olarak görülen kitle ve kistler ,Dil arkası lenf dokusunun büyümesi, Çenenin iskelet yapısında gelişme geriliği, Büyük dil , Genizde kitle, boğazda infeksiyon, Ödem, Kitle, Aşırı şişmanlık vb..

Ayrıca araştırmacılar, obez çocuklarda obstrüktif uyku apnesi görülme olasılığının 2 kat fazla olduğunu belirlediler Çocuklarında horlama ve uykuda soluk kesilme sorunu olan ailelerin hemen bu konudaki uzman doktorlara başvurmaları gereklidir. Aksi halde çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimleri olumsuz etkileniyor.

Horlama ve soluk kesilmesi gibi uyku bozuklukları çocuklarda aşırı hareketlilik sorununa yol açarken okul başarısını da olumsuz etkiliyor. Çocuklarda kişilik sorunlarına (hırçın, uyumsuz, hiperaktif), okul başarısızlıklarına ve fizik-mental gelişim sorunlarına neden olabiliyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite teşhisi konan çocukların yüzde 25′inde uyku apnesi tespit edilmiştir. Sonuç ise davranış bozuklukları, öğrenme güçlükleri, dalgınlık, huysuzluk, aşırı yaramazlık gibi problemlerden gece altını ıslatmaya varan çok sayıda soruna yol açabilir.

Uyku apnesi kesin ilişkisi bilinmemesine karşın bazı Ani Çocuk Ölüm Sendromu vakalarıyla ilişkilidir. Uyku apnesinin ani çocuk ölüm sendromundaki muhtemel rolü halen araştırılmaktadır.

Tıkayıcı uyku apnesi sırasında klinik olarak çarpıcı bulgular gözlenir. Uykuda sıçramalar , uyanmalar ve bozulmuş uyku düzeni oluşur. Çocuk terleyerek , bazen boğularak, çırpınmalar ile birlikte uyanır. Gündüz ise okul performansı düşer, gündüz uyuklamaları ve konsantrasyon bozukluğu oluşur. Uykuda büyüme hormonu salgılandığından , uyku bozukluklarında bu hormonun salgısı azalır ve gelişme geriliği görülebilir.

Bütün bu belirtilerin görülmesi halinde, Endoskopik sistem ile tam bir kulak burun boğaz muayenesi yapılır. Gerekli görülmesi halinde, radyografiler çekilir ve hasta uyku laboratuvarına gönderilir.

Çocukların nasıl ve ne şiddette horladıkları ile uyku apnesinin varlığı veya yokluğu arasında ilişki yoktur. Erken dönemde teşhis ve tedavi ile problem çözümlenebilir.

Geniz eti ve bademciklerde üst solunum yollarında darlığa neden olacak aşırı büyüme mevcut ise bu dokuların alınması veya boyunda, burun ve genizde yer kaplayıcı dokuların çıkartılması , gerekli olduğu hallerde çocuk tekniğine uygun olarak septum deviasyon cerrahisi, dil kökü bademciklerinin lazer ile çıkartılması, şişman çocuklarda açlık , kan şekeri gibi sistemik incelemelerin yapılması ve diyet tedavisi, uygulanacak tedaviler arasındadır. Kısaca tedavi anatomik engelleri cerrahi yollarla açmak ya da cerrahi dışı yöntemlerle solunum yolunu rahatlatmaktır.

Büyüklerde uyguladığımız horlama cerrahisini , çocuklarda önermiyoruz. Çocuklarda öncelikle , gelişimin tamamlanmasını ve çene yapısının tam gelişmesini beklemek gerekmektedir.